Asr-ı Saadet'e Yolculuk Forumlarına hoşgeldiniz...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Asr-ı Saadet'e Yolculuk Forumlarına hoşgeldiniz...

Asr-ı Saadet'e Yolculuk Ediyoruz
 
KapıKapı  AnasayfaAnasayfa  AramaArama  Latest imagesLatest images  Giriş yapGiriş yap  Kayıt OlKayıt Ol  
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
En son konular
» Kendi Kalemimden
DİNİ BİLGİLER Icon_minitimePtsi Mart 01, 2010 1:49 pm tarafından Sabo aga

» İLAHİLERİMİZ
DİNİ BİLGİLER Icon_minitimePerş. Ocak 28, 2010 8:36 am tarafından ADMİN

» Cehenemden-kurtulus-ve-Cennete-Giris
DİNİ BİLGİLER Icon_minitimeÇarş. Ocak 13, 2010 9:49 am tarafından ADMİN

» Hanımla iyi geçinmek
DİNİ BİLGİLER Icon_minitimeÇarş. Ocak 06, 2010 10:42 am tarafından ADMİN

» dini vidyollar
DİNİ BİLGİLER Icon_minitimeÇarş. Ocak 06, 2010 10:41 am tarafından ADMİN

» Namazda okunan Dua ve Sureler
DİNİ BİLGİLER Icon_minitimeÇarş. Ocak 06, 2010 6:51 am tarafından yusuf63

» 10 şey
DİNİ BİLGİLER Icon_minitimePtsi Ara. 28, 2009 2:20 pm tarafından ADMİN

» NE YAP NE YAPMA
DİNİ BİLGİLER Icon_minitimePtsi Ara. 28, 2009 9:07 am tarafından ADMİN

» Bir Annenin Kızına nasihatı
DİNİ BİLGİLER Icon_minitimePtsi Ara. 28, 2009 8:58 am tarafından ADMİN

Tarıyıcı
 Kapı
 Indeks
 Üye Listesi
 Profil
 SSS
 Arama
En iyi yollayıcılar
seda
DİNİ BİLGİLER Vote_lcapDİNİ BİLGİLER Voting_barDİNİ BİLGİLER Vote_rcap 
ADMİN
DİNİ BİLGİLER Vote_lcapDİNİ BİLGİLER Voting_barDİNİ BİLGİLER Vote_rcap 
Sabo aga
DİNİ BİLGİLER Vote_lcapDİNİ BİLGİLER Voting_barDİNİ BİLGİLER Vote_rcap 
yusuf63
DİNİ BİLGİLER Vote_lcapDİNİ BİLGİLER Voting_barDİNİ BİLGİLER Vote_rcap 
terk_i diyar
DİNİ BİLGİLER Vote_lcapDİNİ BİLGİLER Voting_barDİNİ BİLGİLER Vote_rcap 
*birgül*
DİNİ BİLGİLER Vote_lcapDİNİ BİLGİLER Voting_barDİNİ BİLGİLER Vote_rcap 
hmz_27
DİNİ BİLGİLER Vote_lcapDİNİ BİLGİLER Voting_barDİNİ BİLGİLER Vote_rcap 
real dogukan
DİNİ BİLGİLER Vote_lcapDİNİ BİLGİLER Voting_barDİNİ BİLGİLER Vote_rcap 
Rasul Sevdalısı
DİNİ BİLGİLER Vote_lcapDİNİ BİLGİLER Voting_barDİNİ BİLGİLER Vote_rcap 
sivaslı(embiya)
DİNİ BİLGİLER Vote_lcapDİNİ BİLGİLER Voting_barDİNİ BİLGİLER Vote_rcap 
Nisan 2024
PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930     
TakvimTakvim
Forum
Kimler hatta?
Toplam 1 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 1 Misafir

Yok

Sitede bugüne kadar en çok 9 kişi Çarş. Haz. 15, 2022 5:47 am tarihinde online oldu.

 

 DİNİ BİLGİLER

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
seda
admin
admin
seda


Mesaj Sayısı : 131
Kayıt tarihi : 14/11/09
Yaş : 29
Nerden : gaziantep

DİNİ BİLGİLER Empty
MesajKonu: DİNİ BİLGİLER   DİNİ BİLGİLER Icon_minitimeC.tesi Kas. 14, 2009 6:47 pm

burada dini bilgileri paylaşacağız bilmediklerimi ögrenecegiz
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://rasullullah-asiklari.yetkinforum.com/
seda
admin
admin
seda


Mesaj Sayısı : 131
Kayıt tarihi : 14/11/09
Yaş : 29
Nerden : gaziantep

DİNİ BİLGİLER Empty
MesajKonu: İSLAM NEDİR??   DİNİ BİLGİLER Icon_minitimeC.tesi Kas. 14, 2009 6:48 pm

İSLAM NEDİR?
İslâm Ne Demektir
İslâm: Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) in Allah tarafından getirip tebliğ ettiği şeyleri kabul etmek, Allah'a ve peygambere itaat ederek bunları kabul ettiğini göstermektir. Kısaca: İslâm, inandığını yaşamak demektir.

İslâm'ın Temel Esasları
İslâmın esasları beştir:
1) Kelime-i Şehadet Getirmek:
Kelime-i Şehadet, "Eşhedü enlâ ilâhe illellâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasûlüh." cümlesini söylemektir.
Anlamı: "Ben şahitlik ederim ki, Allah'tan başka Tanrı yoktur, ve yine şahitlik ederim ki, Hz. Muhammed (s.a.s.) Allah'ın kulu ve peygamberidir."

2) Namaz Kılmak:
Günde beş vakit namaz kılmaktır.

3) Oruç Tutmak:
Her yıl Ramazan ayının tamamında oruç tutmaktır.

4) Zekât Vermek:
Dinimizce zengin olanların mal ve paralarının belirli bir miktarını her yıl fakirlere vermesidir.

5) Hacca Gitmek:
Dinimizce gücü yetenlerin ömründe bir defa hacca gitmesidir.
İslâm'ın bu beş esasına İslâm'ın şartları da denir.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://rasullullah-asiklari.yetkinforum.com/
seda
admin
admin
seda


Mesaj Sayısı : 131
Kayıt tarihi : 14/11/09
Yaş : 29
Nerden : gaziantep

DİNİ BİLGİLER Empty
MesajKonu: MÜKELLEF   DİNİ BİLGİLER Icon_minitimeC.tesi Kas. 14, 2009 6:49 pm

MÜKELLEF

Mükellef Kime Denir
Erginlik çağına gelen akıllı insanlara mükellef denir.
Mükellef, dinin emirlerini yapmak ve yasaklarından sakınmakla sorumludur. Mükellef sayılmak için insanda iki şartın bulunması gerekir;
1– Akıllı olmak,
2– Erginlik çağına gelmek.
Akıllı olmayan deliler ile erginlik çağına gelmemiş çocuklar mükellef değildirler.
Erginlik (büluğ) çağı, çocukların vücut yapılarına ve iklim şartlarına göre değişir. Erginlik erkek çocuklarında oniki ile onbeş, kız çocuklarında dokuz ile onbeş yaşları arasında olur. Onbeş yaşını bitirdiği halde kendisinde erginlik belirtileri görülmeyen çocuklar erkek olsun, kız olsun erginlik çağına gelmiş sayılır ve dinin emir ve yasaklarına uymakla sorumlu olurlar.

Mükellefle İlgili Hükümler
Mükellefle ilgili hükümler sekizdir. Bunlara "Ef'al-i Mükellefin" denir:

1) Farz:
Dinimizce, yapılması kesinlikle emredilen şeye farz denir. Namaz kılmak, oruç tutmak ve zekât vermek gibi.
Farzın Hükmü: Farz olan görevleri yapan, karşılığında sevab kazanır. Özürsüz olarak yapmayan azabı hak etmiş olur. Farzı inkâr eden dinden çıkar.
Farz İki Çeşittir:
a) Farz-ı Ayın: Her mükellefin yapması gereken farz demektir. Beş vakit namaz kılmak gibi.
b) Farz-ı Kifaye: Bazı mükelleflerin yapması ile diğerlerinin yapması gerekmeyen farz demektir. Cenaze namazı kılmak gibi. Bazı müslümanlar bir ölünün cenaze namazını kılarsa farz olan görev yerine getirildiğinden, diğer müslümanların ayrıca o ölü için cenaze namazı kılmaları gerekmez.

2) Vacib:
Farz kadar kesin olmamakla beraber kuvvetli bir delil ile yapılması emredilen şeye vacib denir. Bayram namazı kılmak, fıtır sadakası vermek ve kurban kesmek gibi.
Vacibin Hükmü: Vacipleri yapan sevab kazanır. Özürsüz olarak yapmayana azap gerekir.

3) Sünnet:
Farz ve vacipten başka Peygamberimizin ibadet niyetiyle yaptığı şeye sünnet denir.
Sünnet İkiye Ayrılır:
a) Sünnet-i Müekkede: Peygamberimizin çoğu zaman yaptığı, pek az terkettiği sünnete Sünnet-i Müekkede denir. Sabah, öğle ve akşam namazlarının sünnetleri gibi.
b) Sünnet-i Gayri Müekkede: Peygamberimizin ara sıra yaptığı sünnete Sünnet-i Gayri Müekkede denir. İkindi namazının sünneti ile yatsının ilk sünneti gibi.
Sünnetin Hükmü: Sünnetleri yapan sevab kazanır. Peygamberimizin şefaatine nâil olur. Sünneti bile bile terk edenler azarlanır.

4) Müstehab:
Peygamberimizin bazen yapıp, bazen de yapmadığı şeye Müstehab denir. Kuşluk namazı kılmak gibi.
Müstehabın Hükmü: Müstehab olan şeyleri yapan sevab kazanır, yapmayan azarlanmaz.

5) Mübah:
Mükellefin yapıp yapmamakta serbest olduğu şeylere mübah denir. Oturmak, yürümek ve uyumak gibi.
Mübah'ın Hükmü: Mübah'ı yapan sevap kazanmaz, yapmayan da günah işlemiş olmaz.

6) Haram:
Dinimizce yapılması kesin olarak yasaklanan şeye Haram denir. Haksız yere adam öldürmek, hırsızlık yapmak, içki içmek, kumar oynamak, domuz eti yemek, anne ve babaya karşı gelmek gibi.
Haramın Hükmü: Haramı işleyen kimse ceza ve azabı hak etmiş olur. Allah korkusundan dolayı haramdan kaçınan sevab kazanır. Haramı inkâr eden dinden çıkar.

7) Mekruh:
Haram kadar kesin olmamakla beraber, dinimizce yapılmaması istenen şeye mekruh denir.
Mekruh İkiye Ayrılır:
a) Kerahet-i Tahrimiyye=Harama Yakın Mekruh: Vacipleri yerine getirmemek gibi.
Hükmü: Böyle bir mekruhu işlemekten sakınan sevab kazanır. Yapan günah işlemiş olur.
b) Kerahet-i Tenzihiyye=Helâla Yakın Mekruh: Sünnet ve müstehapları yapmamak gibi.
Hükmü: Bu gibi mekruhlardan sakınanlar sevab kazanır, işleyenlere ceza gerekmez.

Müfsid:
Başlanmış olan bir ibadeti bozan şeylere denir. Namaz kılarken konuşmak, oruçlu iken bilerek yiyip içmek gibi. Konuşmak namazı,yiyip içmek de orucu bozar.
Hükmü: Özürsüz olarak ve bile bile ibadeti bozmak azabı gerektirir.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://rasullullah-asiklari.yetkinforum.com/
seda
admin
admin
seda


Mesaj Sayısı : 131
Kayıt tarihi : 14/11/09
Yaş : 29
Nerden : gaziantep

DİNİ BİLGİLER Empty
MesajKonu: DİNİN ÖNEMİ   DİNİ BİLGİLER Icon_minitimeC.tesi Kas. 14, 2009 6:50 pm

DİNİN ÖNEMİ?
) Fert için de toplum için de en heyecanlı konuların başında hiç şüphe yok ki, din gelir. Çünkü din, insanın düşünce ve davranışlarını yönlendiren bir disiplindir.

İnsan sadece et ve kemik yığınından ibaret bir varlık değil, ruh ve cisimden oluşan seçkin bir yaratıktır. Bu her iki yönünün de pek çok arzu ve istekleri vardır. İnsan ne bedenî ve ne de ruhî ihtiyaçlarını ihmal edemez. Bedenî ihtiyaçları ile ilgilenmemesi sağlığını yitirmesine, ruhî ihtiyaçlarını görmemezden gelmesi de üstün bir varlık olma özelliğini kaybetmesine sebep olur.

İnsan ruhunun sınırsız istekleri vardır. Bu isteklerinin dünyada karşılanması mümkün değildir. Ruhun ölümsüzlük isteği var, halbuki bütün canlılar için ölüm muhakkaktır. Bu, herkesin bildiği bir gerçektir. Ama ruhun bu isteğinin karşılandığı bir yer olmalıdır. Bu da ancak Allah' a ve ebedî hayata inanmakla mümkündür. İşte bunu bize öğreten dindir. O halde insanın gerçek mutluluğunu ancak din sağlar. İnançsız insanlar ölümden çok korkarlar, çünkü ölmekle yok olup gideceklerini sanırlar. Dindar insanlar ise ölümün bir yer değiştirme olduğunu ve ebedî hayata ancak bu yolla ulaşılacağına inanarak ölümü normal bir olay olarak karşılarlar.

Kur' an-ı Kerim, âhireti, dolayısıyla sonsuz hayatı inkar edenlerin kendilerini teselli etmek üzere söyledikleri sözleri şöyle hikaye eder:


"Dediler ki, hayat ancak bu dünyada yaşadığımızdır. Ölürüz ve yaşarız. Bizi ancak zaman yok eder. Bu hususta onların hiç bilgisi de yoktur. Onlar sadece zanna göre hüküm veriyorlar." 6

Fakat âyet-i kerimede ifade buyurulan onların bu sözleri, ruhlarının bu konudaki isteklerine ve gerçeklere aykırı düşüyor. Çünkü ruh bu sözlerle tatmin olmuyor, o, ebedi hayat istiyor.

b) İnsan hayatı yoğun bir mücadeleden ibarettir. Bu mücadelesinde insan bazan başarılı olamaz ve umduğunu elde edemez. Böyle bir durumla karşılaşan insan, kendi gücünün üstünde daha büyük bir gücün varlığına inanmazsa bunalıma düşer, hatta hayatına bile kıyar. Hayatta bunun pek çok örneğine rastlamaktayız. Ama sonsuz güç ve kuvvet sahibi yüce bir yaratıcıya inanmışsa, karşılaştığı engeller ve güçlükler karşısında ümidini yitirmez. İlahi kudretin büyüklüğünü ve ümitsizliğe düşmeyenlere daima yardım edeceğini düşünerek O' na sığınır ve kendini kaybetmez.

Bu itibarla günlük hayatımızda da en büyük dayanağın din olduğu açıkça anlaşılmaktadır.

c) Din ahlâkî bir müessese olarak insanlara yön verir. Çünkü dindeki Allah inancı, insanın ölçülü olmasını, hiç kimseye haksızlık yapmamasını sağlar. Zira Allah, yerde ve göklerde olup biten her şeyi bilmekte, görmekte ve denetlemektedir. Değil olup biten şeyleri bilmek, gözlerin bakışındaki maksadı ve sinelerde saklananları da bilmekte ve bundan dolayı insanları bir gün hesaba çekeceğini bildirmektedir. Ona inanan böyle inanmaktadır. Onun bilgisi dışında insanlara hiçbir şey yapması sözkonusu değildir. Böyle bir Allah' a inanan kimse başkasına haksızlık yapar mı? Başkasının malına, ırzına ve canına kasteder mi? İnsanlar ve canlılara karşı merhametsiz davranır mı, eziyet eder mi? Elbette etmez.

O halde insanların yüksek ahlâklı ve fazilet sahibi olmalarını sağlayan Allah inancıdır. İstiklâl Marşımızın yazarı Merhum Mehmet Akif ne güzel söylemiştir:

"Ne irfandır veren ahlâka yükseklik ne vicdandır,

Fazilet hissi insanlarda Allah korkusundandır.

Yüreklerden çekilmiş farzedilsin havf-ı yezdan' ın,

Ne irfanın kalır tesiri katiyyen ne vicdanın."

Evet, Allah inancı ve Allah korkusu gönüllerden silinmiş olursa, o gönüllere sahip insanların yapamayacağı hiçbir kötülük ve vahşilik yoktur. Bunun en yakın örneği Bosna Hersek' le Kosova' dır. Sırp canilerin buralarda kendi ırklarından olmayan insanlara karşı işledikleri cinayetler, sergiledikleri vahşet, tüyler ürpertici boyutlara ulaşmış, bütün dünyaya, "bunları yapanlar insan olamazlar" dedirtmiştir. Allah' a inanan ve bir gün O' nun yüce katında dünyada yaptıklarının hesabını vereceğini düşünen bir insanın, günahsız insanlara karşı bu cinayetleri işlemesi düşünülemez.

İşte din fikri ve Allah inancı insanı ahlakan yükseltmekte ve ruh yönünden olgunlaştırmaktadır. Bu duygulara sinesinde yer vermeyen insanlar, güçleri yetip fırsat buldukça yapamayacakları hiçbir kötülük yoktur.

Hangi yönden bakılırsa bakılsın, din insan için bir ihtiyaçtır. İnançsızlık ise büyük bir felakettir. Allah korusun, inançtan yoksun olan kimse madde aleminin kendisini tehdit eden olayları karşısında bunalıma girer. Sonsuz hayata, ahiret hayatına inanmadığı ve hayatı sadece dünya hayatından ibaret saydığı için, bütün gayreti dünyanın geçici zevklerini yaşamak olur. Bunları elde etmek için ise hiçbir ölçü ve ahlâk kuralı tanımaz. Bir gün dünyanın geçici zevklerinden ayrılacağını ve yok olup gideceğini düşündükçe tedirginliği artar ve huzuru kaçar. Bir insan için en büyük felaket budur. Halbuki din, ölüm ötesinde daha mutlu ve sonsuz bir hayatı müjdelemekte ve ona ulaşmanın yollarını göstererek insana huzur ve güven bahşetmektedir.

d) Fert olarak din insana ne kadar gerekli ise toplum olarak da o kadar gereklidir.

İnsan doğuştan medenidir, toplum halinde yaşar. Hiç kimse yalnız başına bütün ihtiyaçlarını karşılayamaz, birbirleriyle yardımlaşarak ve dayanışarak yaşarlar .

Birlikte yaşamak durumunda olan insanların birbirlerine karşı bir takım hak ve görevleri vardır. Bir insanın birlikte yaşadığı insanlara karşı saygılı olması görev ve hak anlayışına bağlıdır. Çünkü insan çoğu kez aşırı isteklerinin etkisinde kalarak kişisel çıkarlarından başka bir şey düşünemez. Bunun için insanı başkalarına karşı olan görevlerini yerine getirmeye ve onları başkalarına karşı saygılı olmaya mecbur edecek bir etkene ihtiyaç vardır, o da dindir. Bunun için din, sadece ferdin hayatını değil, toplum hayatını da olumlu şekilde etkileyen bir kurumdur. Dindar olan kimselerden oluşan toplumda suç işleme oranı daima düşük olacaktır. Yapılan istatistikler bunu teyit etmektedir. Müslüman toplumlar için Ramazan ayını örnek verebiliriz. Bu ayda müslümanlar topyekün ibadete yönelirler ve suç işleme oranı bu toplumlarda hissedilecek derecede düşer. Bu husus ilgililer tarafından da ifade edilmiştir.

Dinine bağlı toplumlarda işçi-işveren münasebetleri en iyi seviyede bulunur. Çünkü işçi alacağı ücreti helâl etmek için işini gereği gibi yapar. İşveren de işçiye karşı olan yükümlülüklerini en iyi şekilde yerine getirir .

Kamu görevinin sözkonusu olduğu her yerde Devlet memurluğunda, ticarette, sanatta görev yapan dindar insan, üstlendiği göreve hıyanette bulunmaz, kimseye hile ve haksızlık yapmaz, haketmediği bir ücreti almak istemez. Böylece toplum fertleri birbirleriyle barış ve dayanışma içerisinde bulunur. Birbirlerine karşı sevgi ve saygıda kusur etmezler.

İşte böylece din, fert ve toplum hayatına huzur getirmiş olur.

Değerli mü' minler, din hakkında verdiğimiz bu özet genel bilgiden sonra biraz da dinler ve özetle İslâm dini hakkında bilgi vererek konuşmamızı tamamlayalım.

Hak din, Allah tarafından bir peygambere vahyedilen, o peygamber tarafından da insanlara duyurulan din -vahyedildiği şeklini korumuş olmak kaydiyle- hak dindir. Böyle olan tek din İslâm dinidir. Nitekim Kur' an-ı Kerim' de:


"Allah katında din, İslâmdır"7 buyurulmuştur.

Muharref din, Allah tarafından bir peygambere vahyedilmiş olduğu halde asli şeklini koruyamamış olan dindir. Hıristiyanlık ve Yahudilik böyle muharref dinlerdendir.

Bâtıl din, hak din ve muharref dinlerin dışında kalan dinlerdir.

İslâm' dan önceki semavî dinler, yani Hıristiyanlık ve Yahudilik, esasta bir oldukları halde bunlar zamanla değişikliğe uğrayarak bozulmuşlar ve hak din olma özelliklerini kaybetmişlerdir. Bunun için de bu dinlere, değiştirilmiş anlamına muharref denilmektedir.

•Buna göre bugün yeryüzünde tek hak din İslâmiyettir. Bunun içindir ki Kur' an-ı Kerim' de:


"Kim İslâmiyetten başka bir din ararsa bilsin ki, kendisinden asla kabul edilmeyecek ve O, âhirette zarar edenlerden olacaktır."8 buyurulmuştur.

İslâm dini, hem son din ve hem de evrensel bir dindir. İslâm' dan başka bu nitelikte olan başka bir din yoktur. Çünkü peygamberimiz bütün insanlara gönderilmiş bir peygamberdir.9

İslâm dini barış ve kardeşlik dinidir. Allah Teâlâ Kur' an-ı Kerim' de:


"Mü' minler ancak kardeştirler."10 İnsanları birbirine bağlayan kardeşlik bağından daha kuvvetli bir bağ yoktur. Nitekim Peygamberimiz ölümü ile sonuçlanan hastalığında yaptığı konuşmada şöyle demişti:


"Arkadaşlığına ve malına en çok minnet duyduğum insan Ebû Bekir' dir. Ümmetimden bir kimseyi bu dünyada dost edinmem gerekse hiç şüphe yok ki, bu dost, Ebû Bekir olurdu. Fakat İslâm bağı hepimizi kardeş yapmıştır."11

İslâm' ın getirdiği kardeşliğin en mükemmelini ilk müslümanlarda görüyoruz. Medine' de Evs ve Hazreç diye iki kabile vardı. Bunlar uzun yıllar bir birleriyle savaşmışlardı. İslâmiyet gelince bu iki kabileyi barıştırdı, kardeş olduklarını bildirdi. Onlar da silahlarını bırakarak İslâm' ın aydınlığında kardeş oldular ve bundan sonra barış içinde yaşadılar.

Elhamdülillah, bizler müslümanız. Kur' an-ı Kerim ve Peygamberimizin uyarılarına kulak vermeli ve ilk müslümanları örnek almalıyız. Birbirimize kardeşçe davranarak birlik, barış ve dayanışma içerisinde bulunmalıyız. Dinimiz bize bunu emretmektedir. Bundan düşmanlarımız üzülecek ve dostlarımız sevinecektir. Her şeyden evvel, emrini yerine getireceğimiz için Cenab-ı Hak bizden razı olacaktır, bundan daha büyük mutluluk olur mu?

Hepinize dünya ve âhiret mutluluğu dileyerek konuşmamı bitiriyorum. Cenâb-ı Hak bizlere, razı olacağı davranışları nasip etsin. Amîn.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://rasullullah-asiklari.yetkinforum.com/
 
DİNİ BİLGİLER
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» DİNİ ŞİİRLER
» DİNİ YAZILARIMIZ
» dini vidyollar

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Asr-ı Saadet'e Yolculuk Forumlarına hoşgeldiniz... :: ÇAY MOLASI-
Buraya geçin: